Ana içeriğe atla

Aytunç Altındal

Aytunç Altındal

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Aytunç Altındal
DoğumOsman Aytun Altındal
12 Ocak 1945
BakırköyİstanbulTürkiye
Ölüm18 Kasım 2013 (68 yaşında)
MeslekYazar, Araştırmacı, İstihbarat Bilimcisi, Felsefeci
MilliyetTürk
VatandaşlıkTürkiye Cumhuriyeti
Dönem20. yüzyıl ve 21. yüzyıl
ÇocuklarEmine Altındal
AkrabalarSerendip Altındal
Aytunç Altındal (gerçek adı: Osman Aytun Altındal; d. 12 Ocak 1945Bakırköyİstanbul - ö. 18 Kasım 2013), dintarih ve politikaalanlarında faaliyet göstermiş Çerkes asıllı Türk teologgazeteciaraştırmacı ve yazar.
Dinlerfelsefeezoterik ve gizli örgütler, ve benzeri konularda birçok makale ve kitap yazmıştır. 18 Kasım 2013'te İstanbul'da vefat etmiştir.[1] 19 Kasım 2013 günü Üsküdar-Karaca AhmetŞakirin Camii’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir.[2]

Yaşam öyküsü[değiştir | kaynağı değiştir]

Ailesi[değiştir | kaynağı değiştir]

Aytunç Altındal'ın babası Ahmet Cavit Altındal, Beşiktaş kulübünde futbol oynamış aynı zamanda Haysiyet Divanı Başkanlığı yapmıştır. Annesi Fatma Melahat Hanım ise ev hanımıydı. Aytunç Altındal, 4 kardeş içinde en küçük olanıdır. Annesinin ilk evliliğinden olan 4 çocuğunun yanı sıra, 2. evliliğinden de bir kız kardeşi bulunmakta.

Çocukları[değiştir | kaynağı değiştir]

Zeyno Altındal, A. Emine Altındal Altuğ ve Ahmet Mustafa Altındal

Öğrenimi[değiştir | kaynağı değiştir]

Ailesi Melâmî meşrep Mevlevîler ile Melâmîler'den müteşekkil olan Aytunç Altındal, henüz altı yaşındayken başlatılmak üzere özel olarak ailesi tarafından Bâtınî-Melâmî eğilimde on yıl kadar süren bir eğitime tâbi tutuldu. İlkokulu İstanbul'da okuyan Altındal, ortaokul eğitimini 1956 yılında Diyarbakır'da tamamladı. Haydarpaşa LisesiKabataş Lisesi ve Pendik Lisesi'nde eğitim aldı. Lisans eğitimini Sorbonne Üniversitesi'nde aldı.[3] İsviçre'de Zürih Üniversitesi'nde Teoloji konusunda doktora tahsili gördü.[kaynak belirtilmeli]

İtikadî kökenleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Aytunç Altındal 1832, 1834 ve 1864 göçleri neticesinde İstanbul'a yerleşen itikaden Melâmîtarikâten ise Hurûfî-Rufâ’î olan bir Çerkes aileye mensûp olduğunu açıklamıştı.

Siyâsî hayâtı[değiştir | kaynağı değiştir]

Şiir dışında deneme ve inceleme türlerinde eserler verdi. 1964'ten başlayarak HaberAkşamCumhuriyetYeni HalkçıUlusYenigün gibi gazetelerde yazılar yazdı. Dokuz çeviri kitabı yayımlandı. Yedi kitabı ise yasaklandı. Fransa ve İsviçre'de bazı yazıları yayımlandı. Şiirleri Sanat EdebiyatVarlıkSüreçBilim-Sanat gibi dergilerde yayımlandı. Bazı şiirleri Amerika ve İzlanda dergilerinde yer aldı.

Siyâsî çalışmaları[değiştir | kaynağı değiştir]

Aytunç Altındal 1973 yılında Partizan adlı şiir kitabı nedeniyle 7,5 yıl hapse mahkûm oldu ve yurt dışına kaçtı. 1975 yılında İsviçre'de Marksist Yaklaşımla Türkiye'de Kadın adlı kitabı çıkardı. 1977'de İstanbul'da Havass adında bir yayınevi kurdu. 1984 yılında da Süreç yayınlarını kurdu. 1982'ye kadar Süreç dergisini yönetti. Daha sonra 1989'da Zürih'te Modus Vivendi Yayınevi ve Sanat Galerisini yönetti. Yine 1989 yılında Rusya'da Kültür Danışmanlığı görevini yaptı. 1992'de İngiltere Edinburg'da International Academy For European and Christian Studies kuruluşunda Project Academic Board (Akademik Proje İdari Heyeti) üyeliğine seçildi. Aynı yıl İngitere'de yayınlanan Three Faces Of Jesus (Üç İsa) adlı kitabı Dünya basınında geniş yankı buldu. Daha sonra 1993'de Rusça'ya çevrildi. 1993'te International Society For The Study Of European Ideas (Uluslararası Avrupa Düşünce Çalışmaları Topluluğu) Bilimsel Kuruluna üye oldu. Aynı yıl Avusturya'nın Graz şehrindeki Karl-Franz Üniversitesi tarafından düzenlenen European Seculer Legacy (Avrupa'nın LâikVasiyeti) adlı uluslararası konferansta oturum ve bölüm başkanlığına seçildi. 1995'te merkezi New York'ta bulunan Carnagie Council On Ethics And International Affairs örgütüne davet edilen, ilk ve tek Türk konuşmacı oldu. Aynı sene, New York'ta Birleşmiş Milletler bağlantılı Global Forum Of Spiritual And Parliamentary Leaders Or Human Survival (İnsan Yaşamından Sorumlu Ruhani ve Siyasi Liderler Global Forumu)'nda uluslararası danışman üyesi oldu. CEDS Türkiye Başkanlığı yaptı. Uğur Mumcu'nun Sakıncasız adlı eserinin yapımcılığını da üstlendi.
Zürih'te kurduğu Modus Vivendi Yayınevi'nde aslında alşimist ve okültist bir din uzmanı olduğunu söylediği ünlü fizikçi Isaac Newton'un bugüne kadar hiç bilinmeyen ve kendisinin ölümünden sonra yayınlanmasını vasiyet ettiği, Danyal peygamber hakkında tamamen şifreler üzerine ve İncil'deki şifrelerin çözümleri üzerine yazdığı bir kitabını da yayınladı.[4]Altındal ayrıca, Isaac Newton'un 1733 yılında eski Latince dilinde yazmış olduğu ve sadece 50 adet orijinali mevcut olan Observations Prophecies Of Daniel and Apocalypse of St. John isimli kehanetler üzerine yazdığı, içinde İbraniceLatince, ve Eski İngilizce bölümler bulunan kitabını Türkçeye tercüme etti.[5]

Kişisel siyâsî itikadî görüşleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Avrupa Birliği ile ilgili görüşlerini:
Türkiye, Avrupa Birliği'ne girmek istiyor idi. Halâ da isteyenler var, ama bunların oranı 2013'te yüzde beş-onlara düşmüştür.
olarak ifade etmektedir. Bu görüşünü Gül ve Haç Kardeşliği isimli kitabının son cümlesinde:
Türkiye'yi asla Avrupa Birliği'ne almayacaklar ve Türkiye asla Avrupa Birliği'nde olmayacak, vakit kaybetmeyin.
şeklinde 2001 yılında dile getirmiştir.[6] Ona göre, Türkiye Avrupa'nın tarihinde var, ama kültüründe yoktur. Avrupa tarihi Türkler olmadan yazılamayacak olan bir tarihtir. Ama kültür olarak Türkler'in kültürü ile onlarınkinin uyuşmasının mümkün olmadığını, ikisinin arasında bir doku ve kan uyuşmazlığının var olduğu şeklinde izah etmeye çalışmaktadır. Ayrıca, YasamaYürütme, ve Yargı'nın üçünün bağımsızlığı ama bir arda bulunmasının, aslında Hristiyanlığın temel itikadı olan "Baba-Oğul-Kutsal Ruh" inancından ortaya çıkmış olduğunu da öne sürmektedir. Avrupa'nın demokrasiyi kurarken, Yargı, Yasama, ve İcrâ'nın üçününde bir arada ama birbirinden bağımsız olarak bulunmasını öngörmüş olduğunu dile getirmekte, ve Hristiyan-Avrupa'nın burada aynen "Baba-Oğul-Kutsal Ruhinancında olduğu gibi kendi dinini gördüğünü iddia etmektedir. Kendi ifadesiyle:
Türklerin dininin monolitik olması ve üçlü bir tanrı inancının bulunmaması nedeniyle, Batı demokrasisindeki bu üçlü mekanizmanın Türkiye'ye bir türlü uymadığını dile getirmektedir. Türklerin doksan yıldır cumhuriyet olarak bunun mücadelesini verdiklerini, yapı olarak da İslâmî gelenek içerisinde yetişmiş olmaları nedeniyle hep monolitik olanı, yani tevhid yolunu aradıklarını ifade etmektedir.
Bu görüşleriyle, olayların Türkler için vahdet ve tevhid yoluyla hep monolitik olması gerektiği görüşünü savunmaktadır. Ona göre, Avrupa Birliği ise:
Kuralları gnostik ve seküler Hristiyanlar tarafından belirlenen masonik bir yapılanmadan başka bir şey değildir. Hattâ o kadar masonik bir teşkilâtlanmadır ki, inşa edilen binalar bile masonik sembollere göre yapılmıştır. Dolayısıyladır ki orada yürüyen bütün yasaların hepsi, seküler ve gnostik Hristiyanlığın getirip koyduğu kurallardan oluşmaktadır.[6]

Kişisel dinî itikadî görüşleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Teoloji alanında yurt dışında doktora derecesine de sahip olan Aytunç Altındal Kuantum teolojisi ve evrim kuramı hakkında,
Ateistler kuvantumu kullanmak suretiyle, ne yaradılış var, ne Tanrı var, yani Tanrı yok, bakın işte Kuvantum bunu ispat ediyor havasına giriyorlar, girdiler ve beyin yıkıyorlar, bunların çoğu da Tavistok üyesi. Beyin yıkama kampanyaları, işte kardeşim, fizik ispat ediyor, bilim ispat ediyor. Tanrı yok ya, yok öyle bir şey yahu diyorlar. Yani, Kuvantum sayesinde Tanrı'yı kaldırdık diyorlar. Halbuki soru şu: Big-Bang olsun vesaire, arkadaş Big-Bang oldu diyorsunuz, peki nerede oldu bu Big-Bang? Bir mekânda olması lâzım. O mekân neresi diye sorulduğunda ise: "A biz ona girmiyoruz diyorlar, oraya gelince, onu biz bilemiyoruz, onu biz bilmiyoruz",
diye yanıt verdiklerini dile getirmektedir. Büyük Patlama'nın bir mekân içinde gerçekleşmesi gerektiğini, ve bir mekân olmazsa Büyük Patlama'nın gerçekleşmeyeceğini söylemektedir.
Benzer şekilde mikrobiyolojide, sen alıyorsun bütün verilerini, sana verili o önünde duruyor, bunu yapsana, bunun nasıl olduğunu anlat bana, desenki bana, bakın ben bunu böyle böyle izah ediyorum, dersen onu anlarım o zaman, ondan sonra sıkıştıkları zamanda, Efendim, bu sadece bir teori. Öyleyse benim beynimi ne yıkıyorsun arkadaş?
şeklinde sormaktadır. Aytunç Altındal, bu konudaki kendi tezini ise şöyle açıklamaktadır:
Din ile ilim birbirini dıştalamaz. Din ile ilim birbiriyle ahankli bir şekilde bir arada olursa, biz sonuçlara, bilimsel sonuçlara daha kolaylıkla ulaşırız. Kur'an'da, ben niye ses dedim? Yani Kur'an'nın kendisi bir mucizedir ve Allah'ın sesinin insana nakli gibidir. Ama mucizeler koymağa kalkarsanız, o mucizeler işte Hristiyanlığın kitabında var. Suyun üstünde yürüdü, şöyle oldu böyle oldu. Bunlar olmaz mı? Hepsini Allah isterse hepsi olur. Bunların hiç biri problem değil, ama mucize vahiyin üstünde değildir. Yani hep mucize, mucize, mucize, mucize diyeceğiz, Kur'an'nın şu mucizesi, Kur'an'nın bu mucizesi, bir dakika yahu, Kur'an'nın kendisinin bir vahiyolduğunu unutuyoruz. Unutturulmağa çalışılan taraf bu. Eğer bu unutulursa, oradan gideceği yer din olmaz, Teosofi olur. "Teosofi", Türkiye'de şu anda olayları Teosofi'ye sokmak, Teoloji'ye değil Teosofi'ye. Arada bir teknik terim daha kullanacağım kusura bakmayın. Bir Teoloji diye bir olay var, bir Teosofi var, arada da "Teleoloji" var. Teleoloji; bir tasarım yaparsınız, Tanrı'yı orada bir yere oturtursunuz. Anlatabildim mi? Vahiy gene yok dikkat! Vahiy gene silindi. Ben bir tasarım yaptım, dedim ki: "Yahu, Tanrı vardır diyorum, ben. İyi de şöyle şöyle şöyle olduğu için, şundan şu olduğu için bundan da bu olduğu için, Tanrı vardır" diyorum. Yahu sen kimsin ya! Senin şu küçücük aklın neye erer de Tanrı vardır ya da yoktur diyebilirsin. Mümkün mü böyle bir şey? Değildir.
Burada savunduğu fikirleri ile Hurûfî-Bâtınî Hallâc-ı Mansûr'un Tevhîd itikadı ile tam bir uyum içinde olduğu anlaşılıyor.[7] Ona göre Kuantum ateizme hizmet etmediği gibi, ayni zamanda yaradılışın da delili oldu. Bu konudaki görüşlerini:
Eğer, Müslümanlar Kur'an'ı tam olarak anlayabilirlerse, Kuvantum çok yararlı olabilir, Kuvantum'a katkısı olabilir. Yani Kuvantum teorilerine İslâmiyet'in katkısı olabilir, gelişmesi için. Kuvantum'un da Kuvantum Teoloji'nin de yaradılışı olumlaması gerekmiyor, ona düşmüyor o iş. Bilime düşmüyor bu iş. Arkadaş, bu iş vahiy. Yani, bilim yırtınsada, bilmem ne de yapsa, bilime düşmüyor. Bilim Tanrı'yı ispat ediyorsa, ben o zaman o Tanrı'ya bağlı olmam.
şeklinde ifade etmektedir. Bu konudaki kişisel inancı, kendi gibi Melâmetî-Bâtınî-Hurûfî itikadından olan Hallâc-ı Mansûr'un, Allah'ın varlığının ispatı hususunda uğraşılmasının aslında büyük bir günahtan başka bir şey olmayacağı fikri ile paralellik göstermektedir.

Aytunç Altındal ve Keltler[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana maddeler: Keltler ve Druidler
Aytunç Altındal Avrupa'da Roma İmparatorluğu'na son veren Keltler'le ilgili önemli çalışmalar yapmıştı. Anadolu'da da uzun süre yaşayan Kelt kavimlerinin olduğunu bilmemize rağmen, Keltler'in Türkiye'ye karşı ilgilerinin hâlâ var olduğunu Altındal'ın araştırmalarından öğrenmekteyiz.
Kelt rahipleri olan Druidler'in ayinler sırasında kullandığı kutsal ağaç dalı (Golden-Bough) Aytunç Altındal'ın soyadının kaynağı idi.

Kitapları[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Marksist Yaklaşımla Türkiye'de Kadın
  • Bir Türk Casusunun Mektupları
  • Türkiye'de ve Dünyada Casuslar
  • Gül ve Haç Kardeşliği: Avrupa Birliği'nin Gizli Masonik Kimliği
  • Tanrı Neden Fikir Değiştirdi?
  • Üç İsa
  • Devlet ve Kimlik
  • Türkiye ve Ortodokslar
  • Bilinmeyen Hitler
  • Türk İmparatorluğu'nun Yıkılışına Dair Kehanetler Kitabı
  • Lâiklik
  • Niçin Eşit İşe Eşit Ücret Değil?
  • Siyasal Kültür ve Yöntem
  • Türkiye ve Kadın
  • Dünün Belgeleri Yarının Tarihi
  • Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri
  • Yoksul Tanrı Tyanalı Apollonius
  • Vatikan ve Papa'nın Gizli Türkiye Senaryosu
  • Observations Prophecies of Daniel and Apocalypse of St. John (Isaac Newton'un Kehanetler Kitabı tercümesi)
  • Kültür Savaşları Serisi

Ölümü[değiştir | kaynağı değiştir]

Aytunç Altındal'ın Polonyum 213 zehirlemesi yoluyla öldürüldüğü iddia edilmektedir ancak ölümünün ardından bir bu konuda net bir araştırma yapılmamıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tamer Yiğit

Tamer Yiğit (1942 doğumlu oyuncu) Vikipedi, özgür ansiklopedi Tamer Yiğit , gerçek adı  Tamer Özyiğitoğlu , (d.  1 Ocak   1942  - Balıkesir), Türk sinema sanatçısı. İzmir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi 'nde öğrenciyken,  Ses Dergisi 'nin açtığı kapak yıldızı yarışmasını birincilikle kazanarak sinemaya girdi. 1973'te yapyığı evliliğin ardından 1979'da sinemadan uzaklaşan sanatçı, 1987 yılından sonra yeniden kameraların karşısına geçerek sinema ve dizi filmlerde roller aldı. Beş film senaryosu ve sinema için yazılmış bir film romanı vardır. Filmografisi [ değiştir  |  kaynağı değiştir ] Kurtlar Vadisi Pusu  - 2007-2008/ Bölüm 1-26 Satıcı  - 1999 Nilgün (2)  - 1999 Nilgün - 1999 Kardeşler / Geschwister  - 1997 Dünya Kadınla Güzel  - 1996 Çiçek Taksi  - 1995 Acı Zafer  - 1994 Mümin ile Kafir  - 1992 Yuva  - 1990 Gönül Dostları  - 1987 Aşkın Kanunu - 1978 Ölüm Yarışı (film, 1978)  - 1978 Cemal  - 1977 Hedefteki Adam  - 1977 Kaçaklar  

Hadi Çaman

Hadi Çaman Vikipedi, özgür ansiklopedi Hadi Çaman Doğum 13 Ocak 1943 Kastamonu ,  Türkiye Ölüm 22 Eylül 2008 (65 yaşında) İstanbul  ,  Türkiye Milliyet   Türkiye Meslek Tiyatro, Yazarlık, Sinema, Televizyon, Tiyatro İşletmecisi Etkin yıllar 1964-2006 Evlilik(ler) Bengi Şen M. Hadi Çaman  ( 13 Ocak   1943   Kastamonu  -  22 Eylül   2008   İstanbul ),  Türk ,  Tiyatro  ve  sinema  sanatçısı, yönetmen, yazar, tiyatro hocası. Kastamonu'lu Balkan kökenli bir ailenin üç çocuğundan biridir. İlk ve orta öğrenimini Abdurrahman Paşa Lisesi'nde okul birincisi olarak tamamladı. Anne ve babasının  İstanbul 'da devlet memuru olarak görev yapmalarından dolayı ailesiyle birlikte İstanbul'a yerleşti. Çaman, lise mezuniyetinin ardından  İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 'nde eğitim aldı. Sonrasında Belediye Konservatuvarı'na devam etti ve mezun oldu. Amatörce ilgilendiği tiyatro alanında  1962  yılında  Dormen Tiyatrosu ve ardından  Kent Oyuncuları &